Ağustos 30, 2011

Empati - Adam Fawer


Dili: Turkce

Kitaba baya onyargili basladim. Neden diyecek olursaniz, ayni yazarin yillar evvel okudugum Olasiliksiz adli kitabi yuzunden. Gercekten cok guzel bir fikirle baslamis oldugu kitabi ancak bu kadar salakca bitirebilirdi. Cok birsey beklemeden okudum. Bu kitap, kalin olmasinin da verdigi imkanla, birsuru noroloji ve fizik bilgisiyle dolu. Bu acidan begendim. Ote yandan, kurgusu da gercekten harika olmus. Kitabin sonunun tahmin edilme olasiliginin %3670 oldugunu dusunuyorum. Sonunda surpriz bekleyen insan turune giriyorsaniz cok begenmeyebilirsiniz. Yine de guzel hazirlanmis, guzel kurgulanmis.
Cevirmen bazi yerlerde cok sacmalamis olsa da yine de cok fena olmamis. Zaman gecirmelik bir kitap. Beyne, norolojiye, duygularin vucuttaki fiziksel karsiliklari ilginizi cekiyorsa ama arastirmaya nereden baslayacaginizi bilmiyorsaniz belki guzel bir giris olabilir.

Ağustos 16, 2011

AZ - Hakan Günday


Dili: Turkce

Bir kitap sanirim okuyucuyu bu kadar dovebilirdi. Kirilmadik kemik birakmadi bende, dayak yemekten bi hal oldum.
2 ayri hikaye anlatiliyor kitapta, haliyle butun kemikler kirilmisken, bir o kadar daha dayak yiyorsunuz.
Neden bu kadar carpici? Cunku gercek olmasi cok muhtemel, buyuk ihtimalle bir suru ornegi de yasanmis iki hikaye ve bunlarin birlesmeleri. 11 yasinda kapi buyuklugunde bir adama gelin giden ve Ingiltere'de bir apartmana kapatilan bir cocuk ve gecimini mezar temizleyerek kazanan; yurda kapatilmamak icin annesinin olumunu akil almaz bir sekilde gizleyen kucuk bir oglanin dramlari.
Hikayeler hakikaten harika ama sunu soylemeliyim ki, yazarin betimlemeleri ve anlatimi simdiye kadar bana en cok keyif verenler arasindaydi.


Hep o hikaye yuzunden. Ama ne onemi vardi artik? Herkesin oyle bir hikayesi yok muydu? Baslayip da bitiremedigi. Cunku hickimsenin dinlemedigi. Icine atmak diye birsey varken, anlatmaya ne gerek vardi? Icine atip sifonu cekmek varken. Alkolle dolu bir sifonu.. sayfa 285

Seni az tanıyorum... Az... Sen de fark ettin mi? Az dediğin küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. İki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi... sayfa 349

Ağustos 04, 2011

Crime and Punishment - Fyodor Dostoevsky


Dili: Ingilizce

Vasifsizligimdan oturu bu kitapla ilgili yorum tabii ki yazmayacagim. Taa cok onceden okumustum aslinda ama Rusya'da gecirdigim 2 hafta sonrasinda okumak cok keyifli oldu. Oncelikle, kitapta gecen sokaklari meydanlari gozumun onune getirebildim cunku oralari daha yeni gezmistim.
Rusya'da insanlar hakikaten cok ilginc. Ilginc derken en iyi anlamiyla ilginc. Herkesin elinde mutlaka bir kitap var. Isin en guzel yani da, kitaplarin neredeyse hepsini ciltli basiyor olmalari. Saatlerce kitapcilarda gezdim ve rusca bilmedigim icin gercekten cok uzuldum. Bilsem, yeni bir bavul satin alip icini kitapla doldurur donerdim. Yiyecek, icecek, oteller asiri pahaliyken, dev boyutlu ciltli super kalite kitaplar 5 euro'dan daha pahali degil. Kulturlu toplum tabi...
Ben de Saint Petersburgdaki son gunumde, artik dayanamadim ve 2 kitap aldim. Belcika'da en dandik cep kitaplari 10 euroya satilirken, orada rus klasiklerinin ingilizceleri de cok ucuzdu. Bir adet Dostoevsky ve bir adet Gogol ile dondum.
Raskolnikov ve Sonya'nin evlerinin oldugu sokaklarda da gezindim.

Yapacagim tek yorum su olacak sanirim: tarih farkini dikkate alirsak belki de normal ama Saint Petersburg bana cok ferah, sakin ve huzurlu bir sehir gibi geldi. Yaz oldugundan, havanin kararmamasindan, nehirlerin sagindaki solundaki yesilliklerden ve her yerde icki icen insanlarindan olabilir. Velhasil, kitaptaki Saint Petersburg daha soguk, pis ve huzursuz bir yer gibi anlatiliyor. Diyeceksiniz ki adam 1800lerde yazmis, dogru. Gezinin ustune kitabi okudugumdaki yorumum oldugu icin soyledim zaten..