Aralık 28, 2011

İskenderiyeli Hypatia - Maria Dzielska


Dili: Türkçe

İ.S 4. yüzyılın sonunda ve 5. yüzyılın başlarında yaşamış olan filozof, matematikçi ve gökbilimci Hypatia'nın hayatı üzerine tarihi inceleme-araştırma kitabı. Peki kim bu Hypatia? Tarihin İskenderiye'nin çöküşünün habercisi olan vahşi politik cinayetlerinin kurbanı kadındır.

Zamanın önemli kültür merkezlerinden olan İskenderiye'de hala çoktanrılı dine inanan insanlar ve Hristiyanlar beraber yaşamaktadır. Bir yandan Hristiyanlığın yayılması için imparatorluk tarafından çalışmalar yürütülmektedir. Tahtta 2. Theodosius vardır. Hypatia ise İskenderiye'de, yine matematikçi ve gökbilimci olan babasının izinden gitmiş ancak boynuz kulağı geçmiştir. Çoktanrılı dine mensup olan Hypatia'nın öğretileri halk değil, seçkin bir kesime hitap etmektedir. Öğrencileri arasında hristiyanlar, İznik'ten Konstantinopolis'e kadar nüfuzlu kişiler hatta rahipler de bulunur. İskenderiye valisi hristiyan Orestes ile de yakın arkadaştır. Kendisi yıkılan Helen tapınaklarına ses çıkarmaz çünkü aslında hiçbir dine aşırı bağlı değildir. Aksine Platocu olarak, herkesin kendi dinini daha iyi anlayacak dersler vermektedir.

Zamanla, İskenderiye'ye atanan genç başrahip Cyril cozutur. Hypatia'nın saygınlığını kıskanır. Önce İskenderiye Yahudilerini çeşitli oyunlarla öldürür, kaçırtır. Keşişlerden oluşan tetikçi topluluğunu Orestes'in üzerine salar ve Orestes yaralanır. Orestes imparatora mektuplar yazar fakat bir yandan Cyril de yazmaktadır. Cyril, olayların Hristiyanlığı benimsemek istemeyen sapkınlar tarafından çıkartıldığını öne sürer. Zamanla iş Hypatia'ya gelir. Cyril önce Hypatia'nın kara büyülerle uğraşan bir cadı olduğu dedikodularını yayar. Hristiyanlıktan önce de cadılık ve büyü meseleleri halkı çok korkutmaktadır. Böylece Cyril denen başrahip, vaizlerinden Peter ile bir kısım halkı galeyana getirir (büyük ihtimalle tetikçi keşişler de grubun içindedir) ve Hypatia'yı bir gün sokakta alıp bir kiliseye götürürler. Elbiselerini yırtıp, kırık çanak çömlek parçalarıyla Hypatia'yı paramparça edip, şehrin dörtbir yanına etlerini saçarlar.

Sonuç olarak, Cyril kurnazlığıyla imparatorun da aklını çeler ve hiç kimse ceza almaz. Daha sonra Hristiyan tarihçileri tarafından utanç duyulacak bu olay örtbas edilir ve gelecek nesillere aktarımı önlenir. Bu yüzden günümüzde Hypatia ile ilgili kaynaklar çok sınırlıymış. Din uğruna, hırs uğruna, güç uğruna insanın nasıl hayvanlara dönüşebildiklerini bugün hala görüyoruz. Umarım insan içindeki vahşi hayvanı değil, iyiyi de çıkartmayı öğrenebilir.

Onun dışında kitap tamamen bir tarihsel inceleme. Yukarıda yazdıklarım, verilen birçok referans ışığında kendi düşüncelerim. Kitap çok objektif yazılmış. Hypatia'yı suçlayıp Cyril'i melek ilan eden yazarlardan Hypatia'yı körkütük bir hayranlıkla savunanlara kadar.

Oldukça ince bir kitap (100 küsür sayfa), gerçekten okumanızı tavsiye ediyorum.

Aralık 25, 2011

Kara Büyü - Maxime Chattam


Dili: Türkçe

Bir önceki kitap Karanlığın Soluğu'ndan beri gerçekten çatlayacaktım. Bu kitap sevgili Joshua Brolin'imizin geçtiği son kitap. Yine Annabel ile beraber bir maceraya atılıyorlar. Yine vahşet falan var ama diğer kitaplar kadar değil. Çok rahatsız edici değil. Kitap bir üçleme(Kötü Ruh-Karanlığın Soluğu-Kara Büyü) gibi tamam ama bu son kitabı diğerlerini okumadan okuyabilirsiniz. Zaten başında da Maxime'ciğim not düşmüş. Okunur tabii ama ben yine de önce karakterleri tanımak açısından diğer ikisini okumanızı tavsiye edeceğim.
Yine sürpriz bir son var. Ben tahmin edici insanlardan değilim, bunu daha önce de bir yerde yazmıştım. Kitabın sonunu tahmin etmeye çalışıp yazara artislik yapmayı sevmem. Kendimi kaptırıp hikayeye bırakırım. Böyle olunca insan daha çok keyfine varıyor.
Bir Maxime Chattam klasiği olarak bir açık yakalanamadı yine. Müthiş kurgu.
Bu arada ayrıca sevindirici bir haber var. O önceki kitaplardaki çevirmen işten atılmış sanırım, çok sevindim. "Beriki" ve "Nirengi noktası" kelimeleri manyağı, ishal olmasını temenni ettiğimiz çevirmen, kendinize başka bir iş bulmanız bence de çok isabet.

Gelgelelim içimde kalan birşey var, o da bir önceki kitapta ortaya çıkan Annabel karakteriyle ilgili. Bu Annabel'in kocası ortadan kaybolmuş. Onun akıbetini bir türlü öğrenemedik. Ben tam hayıflanırken, Maxime'ciğim kitabın sonuna not düşmüş. Brolin hikayesi burada bitiyor ama size söz veriyorum Annabel'in kocasına ne olduğu başka bir kitapta ortaya çıkacak.

Şimdiii bu kitap 2004 basımı. Tee ne zaman. Doğan kitaptan bu noktada isteğimiz, lütfen bütün kitapları çevirin.


Aralık 21, 2011

Biz - Yevgeni Zamyatin


Dili: Türkçe

Hastalık sebebiyle gecikmeli koyuyorum bu kitabı. 1984 tarzı sosyolojik bilimkurgulardan hoşlanıyorsanız asıl bu kitabı okumanız gerekiyor. Bu kitabı ta 1920de Sovyetler'de yazmış. Yani bütün o George Orwelllerin babası sayılır. Hikaye çook gelecek zamanda geçiyor. İnsanlıktan çıkmış veya sadece "Sayı"lara dönüşmüş bir toplum. Kitap D-503'ün ağzından anlatılıyor. Gezegenlerarası seyahat için geliştirilen ENTEGRALin başındaki kişi. Toplum çok garip gerçekten. Sosyolojik analizini yapmaya benim çapım yetmez. Sadece burada biraz bahsedebilirim. Örneğin herkes cam bölmelerde yaşıyor. Saklayacak bir şeyleri yok dolayısıyla perde falan yok. Herkes herkesi görebiliyor. Herkesin hangi saatte ne yapacağı dakikasına kadar belli. Gelelim en önemli kısma: hayalgücü ve ruh hastalık sayılıyor. "Ben" diye bir şey yok; hepsi "biz". Ben'in farkına varanlar tedavi ediliyor. Bu yüzden, çocuğu olan anneler Velinimet makinesinde çocuk doğurduktan sönra öldürülüyor. Kimsenin idama itirazı yok, çünkü ben yok. Kitapta I-330 sayesinde ben'inin farkına varıyor bizim D-503.
Çok da ilginç bir sonu var. Günlük hayatın basit çerezlik kitaplarından kaçmak isteyenler lütfen buyursun. Aslına bakarsanız, herkesin okuması gereken bir kitap. En azından toplum hayatı üzerine azcık düşünebilmek için.


..Gözümde denkleme kazara süzülüvermiş ve çarpanlarına ayrılamayan irrasyonel bir terim kadar huzur bozucuydu bu kadın..Sayfa9

..Kalın bir camın ardında eksi birin karekökünü gördüğümü hayal ettim: hem sonsuz büyüklükte hem sonsuz küçüklükteydi; saklı ama her daim bilinen eksi işaretli iğnesiyle akrep şeklinde..Sayfa109

..Kendimi duyumsuyorum. Ama sadece içine kirpik kaçan göz, şişmiş parmak veya çürük diş kendini duyumsar, bireysel varlığının bilincine varır. Sağlıklı göz veya parmak ya da diş varlarmış gibi görünmezler. Yani gayet açık, değil mi? Kendi kendinin bilincine varmak, hastalıktır..Sayfa136

..Çünkü çocuklar en gözüpek filozoflardır. Ve gözüpek filozoflar her daim çocuk kalır. Yani haklısın, bu tam çocukça, aynıyla gerekli bir soru: Sonra ne olur?..Sayfa185



Aralık 04, 2011

Ağaçkakan - Tom Robbins


Dili: Türkçe

Ya kitap süründüüü süründü elimde. Tom Robbins okuyanlar bilir, bu adamın kafası insan gibi çalışmıyor. Anlatılmaz okunur bir anlatımı var. İki dakika dikkatinizi vermediğiniz zaman kendinizi yanlış bir yerde bulabilirsiniz. Bir bombacıdan bahsederken örneğin öyle bir cümle kurar ki, egzos (egzoz, egzost) borusundan bir bebek çıkıyormuş zannedebilirsiniz. Okumak zor ama dikkat verince keyif fırtınası.
Kitap boyunca "içim şişti" yorumu yaptım. Şimdi bitirince bunun haksızlık olduğunu düşünüyorum. Evet içim şişti ama kitabın suçu değil.
Kitapta yıkılmış bir krallığın kral ve kraliçesi var. Kızları Leigh-Cheri başrolü bombacı ve yine bir kızıl kafa olan Bernard a.k.a Bebek ile paylaşıyor.
Hawaii'de başlayıp, tavan arasında devam edip, bir piramitte son bulan bir hikaye. Sanırım Camel kitaba reklam vermiş. Gerçi, bu kadar sığ olmaya gerek yok. Camel paketindeki deve ve piramit üzerine öyle bir öykü inşa edilmiş ki, ya Camel yüklü miktarda yatırım yaptı ve inanılmaz bir yazarla karşı karşıyayız ya da yazarın Camel ile özel bir ilişkisi var. Sanat adına ikinci seçeneği huzurlarınızda doğru addediyorum.

Kitabın genel hikayesinden bahsetmek isterdim ama becerebileceğimi sanmıyorum. Ay meraklıları için çok ilginç olduğunu söyleyebilirim sadece. Ay'a çok anlam yükleyen insanlardansanız, hayatın anlamını bir de bu taraftan keşfetmenizde bir sakınca görmüyorum. Öte yandan kurbağa prens ve aşkı kalıcı kılma yolları konusunda ufak bir ihtisas yapabilirsiniz.

Bunların dışında söylemek istediğim çok önemli bir şey var. Okuması bu kadar zor bir kitabı bu kadar başarılı Türkçe'ye çeviren Fatma Taşkent'i tebrik ediyorum. Parmaklarımla ıslık çalamasam bile, duyamayacağınız için sorun yok. Stadlar dolusu ıslık, alkış, tezahürat gönderiyorum kendisine. Lütfen bütün İngilizce kitapları Fatma Hanım siz çevirin! Orjinalini okuma meraklıları için, abicim hiiiiç kasmayın İngilizcesini okumaya. Hem zaten Tom Robbins'in kafası güzel hem de böyle çeviri ödüller almalı!


..Fakat yeni boyalı Remington SL3 Çikletçe yazabilirse bu iş belki de tutar. Bir şey onu bir arada tutmak zorunda. Yunan yapıştırıcı tanrısı Uhu'ya dua ediyorum..Sayfa115

.."Mr. Wrangle'a sizin nasıl biri olduğunuzu sormuştum. Ceylan etinden bir sandığa konmuş eşekarısı suyu ve gül goncaları olduğunuzu söyledi"..Sayfa126

..Eğer bireyler de develer gibi iç kaynaklarını mükemmelleştirirlerse, gücü içimizde bulundurursak o zaman herhangi bir çorak araziyi görece rahat geçer, kurak ortamlarda dışarıya bağımlı olmadan hayatta kalmayı başarabiliriz..Sayfa169

..Taraflardan biri şaşmaz bir şekilde diğerinden daha çok seviyordu. Doğanın bir yasasıydı sanki, gerilime ve yıkıma yol açan, gaddar bir yasa. Böylesine haksız, böylesine sefil bir yasanın hüküm sürmesinden ötürü kederliydi ama bu yasa hüküm sürdüğüne göre, dengesizlik kaçınılmaz göründüğüne göre, daha az aşık taraf olmak daha kolay, daha sağlıklı olmalıydı..Sayfa191

..Dekan der ki, insan vücudundan küçük nesneler mahremiyet niteliği taşır. İnsan vücudundan büyük nesneler aleni olma özelliği taşır. Nesne ne kadar büyükse mahremiyeti o kadar azalır ve tarzı o kadar alenileşir.......Ay, en büyük piramitten bile kat kat büyüktür, herhangi bir anda çok daha fazla insan tarafından görülebilir. Ay, bir şey ne kadar aleni olabilirse o kadar alenidir. Fakat Ay, mahremiyet duygusu uyandırmakta nadiren başarısızlığa uğrar...Sayfa211


.."Sen de benim düşündüğümü mü düşünüyorsun?" diye sordu Leigh-Cheri. "Sanmam. Domates kelimesinin kökenini düşünüyordum."..Sayfa225