Aralık 21, 2011

Biz - Yevgeni Zamyatin


Dili: Türkçe

Hastalık sebebiyle gecikmeli koyuyorum bu kitabı. 1984 tarzı sosyolojik bilimkurgulardan hoşlanıyorsanız asıl bu kitabı okumanız gerekiyor. Bu kitabı ta 1920de Sovyetler'de yazmış. Yani bütün o George Orwelllerin babası sayılır. Hikaye çook gelecek zamanda geçiyor. İnsanlıktan çıkmış veya sadece "Sayı"lara dönüşmüş bir toplum. Kitap D-503'ün ağzından anlatılıyor. Gezegenlerarası seyahat için geliştirilen ENTEGRALin başındaki kişi. Toplum çok garip gerçekten. Sosyolojik analizini yapmaya benim çapım yetmez. Sadece burada biraz bahsedebilirim. Örneğin herkes cam bölmelerde yaşıyor. Saklayacak bir şeyleri yok dolayısıyla perde falan yok. Herkes herkesi görebiliyor. Herkesin hangi saatte ne yapacağı dakikasına kadar belli. Gelelim en önemli kısma: hayalgücü ve ruh hastalık sayılıyor. "Ben" diye bir şey yok; hepsi "biz". Ben'in farkına varanlar tedavi ediliyor. Bu yüzden, çocuğu olan anneler Velinimet makinesinde çocuk doğurduktan sönra öldürülüyor. Kimsenin idama itirazı yok, çünkü ben yok. Kitapta I-330 sayesinde ben'inin farkına varıyor bizim D-503.
Çok da ilginç bir sonu var. Günlük hayatın basit çerezlik kitaplarından kaçmak isteyenler lütfen buyursun. Aslına bakarsanız, herkesin okuması gereken bir kitap. En azından toplum hayatı üzerine azcık düşünebilmek için.


..Gözümde denkleme kazara süzülüvermiş ve çarpanlarına ayrılamayan irrasyonel bir terim kadar huzur bozucuydu bu kadın..Sayfa9

..Kalın bir camın ardında eksi birin karekökünü gördüğümü hayal ettim: hem sonsuz büyüklükte hem sonsuz küçüklükteydi; saklı ama her daim bilinen eksi işaretli iğnesiyle akrep şeklinde..Sayfa109

..Kendimi duyumsuyorum. Ama sadece içine kirpik kaçan göz, şişmiş parmak veya çürük diş kendini duyumsar, bireysel varlığının bilincine varır. Sağlıklı göz veya parmak ya da diş varlarmış gibi görünmezler. Yani gayet açık, değil mi? Kendi kendinin bilincine varmak, hastalıktır..Sayfa136

..Çünkü çocuklar en gözüpek filozoflardır. Ve gözüpek filozoflar her daim çocuk kalır. Yani haklısın, bu tam çocukça, aynıyla gerekli bir soru: Sonra ne olur?..Sayfa185



7 yorum:

  1. Itu kutuphanesinden okuyup begendigim kitaplardandir, bundan sonra diger distopya serilerini okurken tad alamamistim resmen, hele 1984 intihal gibi geliyordu...

    Guzelmis blogun. Amazon Kindle da tavsiye ederim, okumak icin harika bir alet, kitap tasima derdine son. Kitap kokusu, sayfa cevirme hissi falan dersen, sen de haklisin.

    Murakami* gormedim listede. Sen seversin bence, tavsiye. Selamlar.

    * http://en.wikipedia.org/wiki/Haruki_Murakami

    YanıtlaSil
  2. Dediğin gibi 1984 çok "light" kaldı bunun yanında..
    Amazon Kindle falan bana eziyet, dediğin gibi ben kitap olacak elimde, kolumu ağrıtacak, sayfa çevireceğim.. Öbür türlü olmuyor. Bavul ticareti gibi işte, taşıyıp duruyorum..
    Murakami'ye de en kısa zamanda bakarım. Şimdi liste çok birikti..
    Sağol :)

    YanıtlaSil
  3. http://9gag.com/gag/1382429 diyorsun :)

    YanıtlaSil
  4. aynen :) tipimiz de benziyomuş

    YanıtlaSil
  5. Büyük umutlarla başlayıp okuduğum ama sevemediğim bir kitap oldu bu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Size ilk okumamın sonunda katılıyorum. Kendi yorumumda da belirttim, bu tip kitapları sessiz ortamlarda ve bir solukta sadece kendini ona vererek okumazsanız gereken etkiyi ve tadı almak zor olabiliyir, Benim için de BİZ ve 1984 biraz hayalkırıklığı yaratmadı dersem yalan olur.(Çağatay Uz)

      Sil
  6. Ben ithaki yayınlarından Rusça aslından çeviri olanı daha yeni bitirdim. Aıçkçası dil - özellikle de kitabı tek bayınıza sessiz sakin bir ortamda okumuyorsanız - biraz ağır gelip aynı sayfayı bir kez daha okumanıza sebebiyet verebilir. daha önce ne yazık ki 1984'ü okuduğum için birazcık sıkılmadım dersem yalan olur. Ama genel olarak bakarsam, kitabın anlattığı şey özellikle farkındalıkla alakası olmayan insanların alıp da okuması gereken türden, ama onlar da zaten ya hiç kitap okumuyorlar ya da ye,dua et,sev gibi saçmalıkların peşindeler. kitapta anlatılan konulara - hele hele ülkemizde son yıllarda yaşanılanları da düşününce - fazlasıyla kafa yorun biri olarak öyle muhteşem zevk aldığımı söyleyemeyeceğim. Bu katbın değerinden bir şey azaltmaz, benim bu konularda biraz fazla okumuş ve kafa yormuş olmamın talihsizliği nedeniyle yeterince tat alamadığımı gösterir. Üstüne bir de vakitsizlik nedeniyle kitabı iki arada bir derede okuyuşum eklenince beklediğim etkiyi alamadım diyebilirim. Ama o çarpıcı sonu için okumaya yine de değerdi. Açıkçası distopya dörtlüsü denilen 4 kitabı da aldım ve Biz ile yeniden başladım(daha önceden sadece 1984'ü okumuytum onu da yeniden okuyacağım.) ve tamamını yayınlanış sırasıyla okuyacağım. Bunarağmen ve sanırım Biz'i daha verimli şekilde bir kez daha okuyacağım.
    Benim bu kitabı alacak olanlara en önemli tavsiyem, kesinlikle kitabı sadece ona vakit ayırarak ve kendinizi vererek okumanızdır. benim gibi tuvalette, vapurda metroda okursanız bir çok şeyi kaçırmanız ve etkilenmemeniz olası. Tabii bir de kafanızı daha önceden bu işlere bozmuş ve dergiydi, tarihti, başka şeylerdi fazlaca okumuşsanız o zaman yine beklediğiniz etkiyi vermeyebilir. Bana 1984'te aynını hissettirmişti açıkçası. (Çağatay UZ)

    YanıtlaSil